Bir kadın, evlendiği ilk günden başlayarak, kocasının yalnız kendisine bağlanmasını, eski alışkanlıklarını, çapkınlıklarını bırakmasını isterse,
gizlice cinciye gider, durumu kocasının özelliklerini anlatır; varsa, daha önce ilişki kurduğu kadınların adlarını söyler. Cinci, duruma göre
yıldızlara burçlara bakar. Kadının, kocasına; kocasının kadına karşı olan talih yakınlığını öğrenir. Kadının, kocasına yakın, güzel, çekici
görünmesi için ona özel bir muska yapar. Muskayı oluşturan sarı kağıdın üzerinde ortada ‘’ya hüsn’’ yazısının çevresine, bir daire biçiminde,
kırk ‘’ha’’, yedi ‘’mim’’, üç ‘’lam’’ harfi sıralanır. Kadın muskayı koynunda saklar.
Bu işlem kocayı kendine bağlamaya yetmez, onun ardından yapılması gereken başka bir işlem daha vardır. Cinci, kadını yedi sabah,
ezandan önce, evine çağırır, odaya oturtup yalnız kıbleye bakılmasını, gözlerini sağa sola çevirmemesini söyler. Kadın öyle dururken, cinci,
aşağıdaki ayetleri okuyarak çevresinde yedi kez dolanır:
‘’Bundan sonra kadın almak ya da başka bir kadınla değiştirmek, ne denli güzelliğine tutulsan bile, helal sayılmaz sana, ancak malın olan
cariyeler ayrı. Tanrı her şeyi görür, gözetir. Ey inananlar, yemeğe çağırılmadan gitmeyin peygamberin evine, çağırıldığınızda da yemek
zamanını beklemek için önceden gitmeyin, çağırılınca gidin, yedikten sonra dağılın, oturmayın uzun uzadıya, besbelli bu durum incitir onu,
sizden utanır, ancak Tanrı doğruyu söylemekten çekinmez. Kadınlarından bir şey istemeniz gerekirse, perde arkasından isteyin. Bu, sizin
yürekleriniz, onların yürekleri için de daha arınmıştır. Tanrının peygamberini incitmeniz doğru olmadığı gibi onun eşlerini de bundan sonra
almayın. Tanrı katında bu çok büyük bir günahtır..’’ (El-Ahzab 52-53)
Bu işlem bittikten sonra, kadın evine döner, kocası bir daha kendinden başka kimseye gönül bağlamaz, yalnız karısını severmiş.